5 Aralık 2012 Çarşamba
11 Ekim 2012 Perşembe
hürriyet gazetesi köşe yazarları
ben her gün hürriyet gazetesi okyomköşe yazarlarınıhaberleri magaini hemen hemen hepsini hhele köşeyazarlarını cok beğeniyom mesela yılmaz özdilyorumları cokgüzel ahmet hakan ertuğrul özkök tahaakyol her gün köşe yazılarınızı okuyom ve sizleri cok taktir ediyom hic cekinmeden korkmadan doğruları yazıyorsunuz her gün yazmaya devam edin öbür yazarlara haksızlık olmasın hepsi cok güzel veanlamlı yazılar yazıyorsunuz zevkle bıkmadan okuyom hepinize iyi geceler ben73 yaşıda bir nineyim neler gördüm gecirdim hakkımızda her şeyin hayırlısı olsun bu yaştan sonra ıntternet öğrendimben
4 Ekim 2012 Perşembe
26 Eylül 2012 Çarşamba
21 Eylül 2012 Cuma
yemek tarifi
uzun zaman dır yazmadım dahaönce yazdığım gibi ben yörük kızıyım şimdi size bükme tarifi vercem önce unu derince bir kabakoyarsın icine biraz tuz vesıvıyağkonur yumşak hamur yuğrulur bu hamurdan koparıp kücük bezeler yaplır sonra yıkadığımız ıspanakları veyahut egenin tarlalarıdan toplanan gelincik ebe gümeci ıssırgan otunu hepsini harmanlarız icine cökelek zeytin yağı acı biber koyp karıştırılır sonra yaptığımız bezelerdentek tektek yufka acılır actığmız yufkanın yarısına kıydığımız otları koyarız yarısınıda uzerıni kapatıp sactapişiririz pişirmeşişiyle alt üst yaparak pişirilir sonra tereyağ sürülür sıcak sıcak yenilir bizim yaptığımız bükme cok güzel ve tatlı olur emek işidir şimdihazır yufkadan adını gözlemediye değişmiş aslı benim tarivimdir adı bükmedir afiyet olsun yapıp yemenizi tavsiyeederim tadına doyamassınız
28 Ağustos 2012 Salı
Eski Bayramlar
Şimdiki bayramlarla eski bayramlar arasında dağlar kadar fark var, eski arkadaşlıklar kalıcıydı başkaydı ben onlarla hala görüşüyom hatta facebookdan konustuklarım bile var. Bayramlarda yeni elbiselerimizi giyerdik ayakkabılarımızı giyerdik o zaman elbisenin adı fistandı bundan ellibeş sene önceyi yazıyom arkadaşlarla toplandığımız evde türküler şarkılar söylerdik tef çalar oynardık benim sesim güzel değildi daha cok oyun oynardım sonra gene topluca salıncaklara binerdik delikanlılar karşıdan bize bakarlardı yanımıza gelemezlerdi tabi bizimde hoşumuza giderdi sonra herkez birbirini tanırdı bizim orası kücük bir kazaydı herkezin bir lakabı vardı. Bizim lakabımız akbulutlardı.
14 Ağustos 2012 Salı
Benim Hayatım
1940 senesinde uşağın eşme kazasında doğdum. bir ablam birde erkek kardeşimle beraber yokluk icinde büyüdük benim hayatım roman. Tabi bu arada babam öldü, o zamanlar dul kadın olmak ölmekten beterdi, annemin cocukları olarak bizde bu sıkıntıları yasadık, saga sola gitme laf olur soylentileri ile sadece tütün tarlalarında calısabildik. Gençlik yaşamadık hic. ilk ve orta okulu bitirdim hemşire okuluna devam ettim. Manisa doğum evine hemşire olarak atandım. 150 lira maaş almaya başlayınca annem ve kardeşlerim rahatladık biraz. Mahalleden cocukluk arkadasım Şükrüyle evlendim. 4 tane cocugumuz oldu iki oglum iki kızım, 7 tane torunumla şimdi cok mutlu ve cok iyi bir yasantım var 73 sneye bunları sıgırdık. Simdi interneti kullanmam bana bu yasımda cok mutluluk veriyor. Cocuklarımla gurur duyuyorum hepsinin isi gucu var simdiki genclere benzemiyorlar. Onların cocuklarıda aileden gelen terbiyeyle saygı sevgi ile buyuyorlar.
Hayatımın detaylarına daha sonra siz sevgili takipcilerim ile paylasacagım şimdilik bu kadar.
Hoscakalın
Hayatımın detaylarına daha sonra siz sevgili takipcilerim ile paylasacagım şimdilik bu kadar.
Hoscakalın
3 Ağustos 2012 Cuma
Yörük kebabı tarifim
Bu internet üzerinden anlattığım ilk tarifim olacak önceden komşulara anlatırdım simdi herkeze anlatacak olmam beni mutlu ediyo
Malzemeler :
600 gr. kuşbaşı kuzu eti
3 tane domates
½ çay bardağı zeytin yağı
1 tane havuc
1 su bardağı haşlanmış bezelye
½ demet dereotu
4 tane küp küp doğranmış ve limonlu suda bekletilmiş enginar
10 tane doğranmış mantar
1 tane soğan
4 tane yeşil biber
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
Hazırlanışı :
Önce ocağa göveci koyalım sonra icine zeytinyağını ve eti koyup kavuralım üzerine bezelye haric bütün zepzeleri koyup karıştırarak beş dakikada kavrup üzerine bir bardak sıcak su ekleyip kapağını kapatırız. Beş dakika pişmeye bırakılır. Sonra fırın tepsisine alınır, üzerine bezelye eklenerek 180 derecelik fırına sürülür. 20 dakika pişirilir. Fırından çıkarılan tepsimizin üzerine kaşar peynirini serperiz, 5 dakika daha fırında pişiririz sonra dinlenmeye bırakırız. Afiyet olsun.
Malzemeler :
600 gr. kuşbaşı kuzu eti
3 tane domates
½ çay bardağı zeytin yağı
1 tane havuc
1 su bardağı haşlanmış bezelye
½ demet dereotu
4 tane küp küp doğranmış ve limonlu suda bekletilmiş enginar
10 tane doğranmış mantar
1 tane soğan
4 tane yeşil biber
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
Hazırlanışı :
Önce ocağa göveci koyalım sonra icine zeytinyağını ve eti koyup kavuralım üzerine bezelye haric bütün zepzeleri koyup karıştırarak beş dakikada kavrup üzerine bir bardak sıcak su ekleyip kapağını kapatırız. Beş dakika pişmeye bırakılır. Sonra fırın tepsisine alınır, üzerine bezelye eklenerek 180 derecelik fırına sürülür. 20 dakika pişirilir. Fırından çıkarılan tepsimizin üzerine kaşar peynirini serperiz, 5 dakika daha fırında pişiririz sonra dinlenmeye bırakırız. Afiyet olsun.
1 Ağustos 2012 Çarşamba
Biz ayları değil, dönemleri biliriz...
Rahmetli annem derdi ki
Benim doğum günüm iğde silkiminde yani ağustosta
ablam baharın ciceklerinnin actığı zaman mayısta
kardeşim zehmeride yani şubatta doğmuşuz
Annemi cok özlüyom keşke sağolsaydıda benim şu anımı görseydi
Benim doğum günüm iğde silkiminde yani ağustosta
ablam baharın ciceklerinnin actığı zaman mayısta
kardeşim zehmeride yani şubatta doğmuşuz
Annemi cok özlüyom keşke sağolsaydıda benim şu anımı görseydi
Eski Ramazanlar
Eskiden ramazanda biz ailemiz ve komşularla bir hafta önce hazırlıklara başlardık. Öncelikle temizlik yapılırdı sonra yufkalar bükmeler gatmerler yapardık, hepimiz toplanırdık gece süfürde hep beraber yerdik eğlenceler yapardık eskiden komşuluklar şimdiki gibi değildi daha samimiydi paylaşmak vardı bizim büyüklerimize saygımız vardı şimdiki genclık cok cılgın benim tavsiyem gençler büyüklerini dinlesin kendilerine saygıları olsun. Ramazanda iftar vaktinde top patlardı bizde hep beraber komşularımızla birimizin evinde toplanıp herkesin getirdiği yiyeceklerle orucumuzu açardık. Sonra akşam namazlarımız kılınırdı yüzük oyunu vardı gençlerle hep birlikte oynardık meyvelerimizi yerdik çerezlerimizi yerdik büyüklerimize kahve yapardık, çay o zamanlar bizim için lükstü. Günlerimiz bayram çoşkusuyla geçerdi. Gençliğimde yokluk vardı ama biz çok mutluyduk. Kendimize bir mutluluk kaynağı bulabiliyorduk. 50 sene önce biz böyle yaşardık ramazanları.
Aranızda yüzük oyununu merak edenler olabilir şimdi kısaca size anlatayım,
Gaç kız gel biz gidiyoruz ayşenin, fatmanın evine yüzük oynamaya diyerek başlar oyunumuz. Geliyom ben sen gidekoy diyerek toplanırdık hep birlikte oyun oynamaya. eve toplanınca herkezin bir yazması olur yanınıza koyarsınız sonra bir saklayıcı seçilir ve o kişi avucunun içine yüzüğü koyar katılan herkesin yazmasının altında elini koyarak yüzüğü birinin altına saklar seçtiği kişi yüzüğü yazmaları kaldırarak bulmaya çalışır ilk açtığı yazmada bulursa oyunu kazanır sonlara doğru bulursa o kişiye ceza olarak şarkı, türkü ve maniler söyletilir. 1 ayımız böyle neşe içinde geçer.
Aranızda yüzük oyununu merak edenler olabilir şimdi kısaca size anlatayım,
Gaç kız gel biz gidiyoruz ayşenin, fatmanın evine yüzük oynamaya diyerek başlar oyunumuz. Geliyom ben sen gidekoy diyerek toplanırdık hep birlikte oyun oynamaya. eve toplanınca herkezin bir yazması olur yanınıza koyarsınız sonra bir saklayıcı seçilir ve o kişi avucunun içine yüzüğü koyar katılan herkesin yazmasının altında elini koyarak yüzüğü birinin altına saklar seçtiği kişi yüzüğü yazmaları kaldırarak bulmaya çalışır ilk açtığı yazmada bulursa oyunu kazanır sonlara doğru bulursa o kişiye ceza olarak şarkı, türkü ve maniler söyletilir. 1 ayımız böyle neşe içinde geçer.
31 Temmuz 2012 Salı
Mukkaddes Teyze'niz Neden Burada?
Hayatta
her yaşta öğrenmenin önemine inanan 72 yaşında, 4 çocuk sahibi bir anne, 7
torun sahibi hem anneanne ve hem babaanneyim.
İzmir’de
yaşıyorum, yıllarca meyve ve sebze satarak aile ekonomisine katkıda bulundum.
Artık
yaşlandım ama köşeme çekilmeyi de kabul etmedim.
Mayıs
ayında İnternetle Hayat Kolay TIR’ındaki eğitimlere katılıp, bilgisayar ve
internetle tanıştım. Kimbilir belki, bilgisayarın tozunu attıran torunlarımın
da yardımlarıyla artık internetten meyzelerimi satmaya başlarım.
72 yaşındaki Mukaddes Teyze’nizin tecrübelerini, birikimlerini
merak eder, yazılarımı okursanız beni çok mutlu edersiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)