28 Ağustos 2012 Salı

Eski Bayramlar

Şimdiki bayramlarla eski bayramlar arasında dağlar kadar fark var, eski arkadaşlıklar kalıcıydı başkaydı ben onlarla hala görüşüyom hatta facebookdan konustuklarım bile var. Bayramlarda yeni elbiselerimizi giyerdik ayakkabılarımızı giyerdik o zaman elbisenin adı fistandı bundan ellibeş sene önceyi yazıyom arkadaşlarla toplandığımız evde türküler şarkılar söylerdik tef çalar oynardık benim sesim güzel değildi daha cok oyun oynardım sonra gene topluca salıncaklara binerdik delikanlılar karşıdan bize bakarlardı yanımıza gelemezlerdi tabi bizimde hoşumuza giderdi sonra herkez birbirini tanırdı bizim orası kücük bir kazaydı herkezin bir lakabı vardı. Bizim lakabımız akbulutlardı.

14 Ağustos 2012 Salı

Benim Hayatım

1940 senesinde uşağın eşme kazasında doğdum. bir ablam birde erkek kardeşimle beraber yokluk icinde büyüdük benim hayatım roman. Tabi bu arada babam öldü, o zamanlar dul kadın olmak ölmekten beterdi, annemin cocukları olarak bizde bu sıkıntıları yasadık, saga sola gitme laf olur soylentileri ile sadece tütün tarlalarında calısabildik. Gençlik yaşamadık hic.  ilk ve orta okulu bitirdim hemşire okuluna devam ettim. Manisa doğum evine hemşire olarak atandım. 150 lira maaş almaya başlayınca annem ve kardeşlerim rahatladık biraz. Mahalleden cocukluk arkadasım Şükrüyle evlendim. 4 tane cocugumuz oldu iki oglum iki kızım, 7 tane torunumla şimdi cok mutlu ve cok iyi bir yasantım var 73 sneye bunları sıgırdık. Simdi interneti kullanmam bana bu yasımda cok mutluluk veriyor. Cocuklarımla gurur duyuyorum hepsinin isi gucu var simdiki genclere benzemiyorlar. Onların cocuklarıda aileden gelen terbiyeyle saygı sevgi ile buyuyorlar.

Hayatımın detaylarına daha sonra siz sevgili takipcilerim ile paylasacagım şimdilik bu kadar.

Hoscakalın

3 Ağustos 2012 Cuma

Yörük kebabı tarifim

Bu internet üzerinden anlattığım ilk tarifim olacak önceden komşulara anlatırdım simdi herkeze anlatacak olmam beni mutlu ediyo

Malzemeler :

600 gr. kuşbaşı kuzu eti
3 tane domates
½ çay bardağı zeytin yağı
1 tane havuc
1 su bardağı haşlanmış bezelye
½ demet dereotu  
4 tane küp küp doğranmış ve limonlu suda bekletilmiş enginar
10 tane doğranmış mantar
1 tane soğan
4 tane yeşil biber
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri

Hazırlanışı :

Önce ocağa göveci koyalım sonra icine zeytinyağını ve eti koyup kavuralım üzerine bezelye haric bütün zepzeleri koyup karıştırarak beş dakikada kavrup üzerine bir bardak sıcak su ekleyip kapağını kapatırız. Beş dakika pişmeye bırakılır. Sonra fırın tepsisine alınır, üzerine bezelye eklenerek 180 derecelik fırına sürülür. 20 dakika pişirilir. Fırından çıkarılan tepsimizin üzerine kaşar peynirini serperiz, 5 dakika daha fırında pişiririz sonra dinlenmeye bırakırız. Afiyet olsun.



1 Ağustos 2012 Çarşamba

Biz ayları değil, dönemleri biliriz...

Rahmetli annem derdi ki

Benim doğum günüm iğde silkiminde yani ağustosta

ablam baharın  ciceklerinnin actığı zaman mayısta

kardeşim zehmeride yani şubatta doğmuşuz

Annemi cok özlüyom keşke sağolsaydıda benim şu anımı görseydi


Eski Ramazanlar

Eskiden ramazanda biz ailemiz ve komşularla bir hafta önce hazırlıklara başlardık. Öncelikle temizlik yapılırdı sonra yufkalar bükmeler gatmerler yapardık, hepimiz toplanırdık gece süfürde hep beraber yerdik eğlenceler yapardık eskiden komşuluklar şimdiki gibi değildi daha samimiydi paylaşmak vardı bizim büyüklerimize saygımız vardı şimdiki genclık cok cılgın benim tavsiyem gençler büyüklerini dinlesin kendilerine saygıları olsun. Ramazanda iftar vaktinde top patlardı bizde hep beraber komşularımızla birimizin evinde toplanıp herkesin getirdiği yiyeceklerle orucumuzu açardık. Sonra akşam namazlarımız kılınırdı yüzük oyunu vardı gençlerle hep birlikte oynardık meyvelerimizi yerdik çerezlerimizi yerdik büyüklerimize kahve yapardık, çay o zamanlar bizim için lükstü. Günlerimiz bayram çoşkusuyla geçerdi. Gençliğimde yokluk vardı ama biz çok mutluyduk. Kendimize bir mutluluk kaynağı bulabiliyorduk. 50 sene önce biz böyle yaşardık ramazanları.
Aranızda yüzük oyununu merak edenler olabilir şimdi kısaca size anlatayım,

Gaç kız gel biz gidiyoruz ayşenin, fatmanın evine yüzük oynamaya diyerek başlar oyunumuz. Geliyom ben sen gidekoy diyerek toplanırdık hep birlikte oyun oynamaya. eve toplanınca herkezin bir yazması olur yanınıza koyarsınız sonra bir saklayıcı seçilir ve o kişi avucunun içine yüzüğü koyar katılan herkesin yazmasının altında elini koyarak yüzüğü birinin altına saklar seçtiği kişi yüzüğü yazmaları kaldırarak bulmaya çalışır ilk açtığı yazmada bulursa oyunu kazanır sonlara doğru bulursa o kişiye ceza olarak şarkı, türkü ve maniler söyletilir. 1 ayımız böyle neşe içinde geçer.